"Vahşi Sulama" ve toprağa uyumsuz yapılan "Hunhar Tarım" ile arazide açılan "Obruklar" sebebiyle Konya, delik deşik oldu.
Şeker Pancarı, Mısır, Ayçiçeği ve Yonca gibi suyu fazlaca tüketen bitkilerin su açısından kısıtlı imkanları olan Konya bölgesinde üretilmeye başlaması sebebiyle obruklar ardı sıra açılmaya ve günlük yaşamı olumsuz yönde etkilemeye başladı.
Konya arazisinin genel yapısında toprak altında bulunan kireç tabakasının yoğunluğu da obrukların oluşmasını hızlandıran bir diğer etken.
Devletin mısır ve ayçiçeğine verdiği önem ve öncelik sebebiyle buğday üretiminden vazgeçen çiftçi, devletin destek vermesi ile birlikte yeniden buğday üretebileceğini dile getiriyor.
Ancak çiftçinin de devletin de böyle gittiği halde tarım için konuşacak çok fazla ortak konusu kalmayabilir.
2.000 yıllık tarihi obruğa bakılarak geri kazanılması imkansıza yakın olan bu çöküntülerin sadece tarımı değil aynı zamanda yerleşim açısından da yüksek seviyede risk oluşturuyor.
Bölge halkı her bir obruğun oluşması korkusu içinde yaşıyor ve kısmen de olsa bu sebeple göç başlamış durumda.
200 metreyi aşan obruklar aşağı doğru duran huni şeklinde olması sebebiyle göründüğünden çok daha tehlikeli. Şu ana kadar can kaybı olmamasına rağmen mal kaybı, daha da önemlisi toprak kaybı önemli boyutlarda.
Aynı zamanda Yonca bitkisinin Hoştayn ineklere yem olmaktan daha başka bir etkisi bulunmuyor. Özellikle yonca ekiminin çok su tüketmesi sebebiyle Konya'da kesinlikle yasaklanması gerekiyor.
Bölgeye göre tarım ürünlerinin ekilmesi, deniz suyunun gerekli filtreler sonrasında tarıma kazandırılması, içme suyunun ve yeraltı tatlı sularının bu tür çalışmalarda kullanılmasının yasaklanması da Milli İrade çerçevesinde diğer zorunlu bir siyaset koşuludur.
Comments